30 Nisan 2015 Perşembe

Gelecekten Mektup


    Şu sonu olan dünyada her şeyin bir sonu var da özlemin yok. Bir tek özlem tükenmiyor. Özle özle bitmiyor, bitemiyor. Dağlar taşların ardı sıra düşmüş, boğazımda düğümlenmiş. Yutkunamıyorum. Şifa dolu elleri, kasa kasa sevgi yüklü kalbi, umutla parlayan gözleri, güven kokan sözleri .. Annem. Özlüyorum işte. Biliyorum bir kelimeye bu kadar ağırlık yüklemek haksızlık. Biliyorum, tek kelimenin  harcı değil, kaldıramaz.
     Gidiyorum anne. Kızın gelin oldu gidiyor. Benim evim artık senin evin değil. Annem. Gidiyorum. Ama yine senin büyümeyen kızın olacak mıyım? Yine basacak mısın bağrına, sabahları yatacak mısın yanıma? 'Ben seni vermeyeceğim.' demiştin ya niye verdin anne? Sözünde durmaz mıydı anneler? Sen öyle demiştin ya, beni bırakmazdın. Kim bilir ne kadar da güzel görüyorsundur beni. Anne olunca ben de senin kadar güzel görebilecek miyim yavrumu? Ellerin ne kadar da sıcak, yüreğinden mi geliyor bu sıcaklık? Başını göğsüne yasladığımda kalbin ne kadar hızlı atıyor. Sahi beni çok mu seviyorsun anne?
    'Kızım ya, sen gitme benimle kal. Ben sensiz ne yaparım?' demiştin. Sahi ne yapacaksın annem? Kimlere emanet edeyim ben seni.
    Bak kızın gelin oldu gidiyor. O da "el"ler kervanına karıştı yol alıyor. Senin kadar düşünürler mi orada da? Senin gördüğün kadar güzel görürler mi beni, titrerler mi üstüme? Niye verdin beni annneee? Hani vermezdin?
     Seninle geçirdiğim her an ne kadar değerli, sensiz geçen her an ne kadar boşmuş. Yıllardır görmemişçesine özlüyorum seni. Sensiz geçen her günüm gözyaşı olup boğazımda düğümleniyor. Korkuyorum anne. Sensizlik dibi görünmeyen kör bir kuyu gibi. Sensizliğe alışır mıyım anne? Ama .. Ben alışmaktan da korkuyorum. Hâlâ huysuz bir kızım değil mi? Ben de senin kadar iyi bir anne olabilecek miyim sence? Çocuklarım da beni sevecek mi? Ama ben yemekleri senin kadar lezzetli yapamıyorum ki! Salçayı hep fazla koyuyorum bilirsin. Pantolon ütülürken çift çizgi yapıyorum, cam kenarlarını silmeyi hâlâ unutuyorum. Ben senin kadar mükemmel olamam ki anne.
     Senin evine yine evim diyebilir miyim? Benim başka bir evim daha var ama olsun. Burası bizim değil mi annecim? Ben geldiğimde en sevdiğim yemekleri yapar mısın, fakülte yıllarımdaki gibi? Fakülte yıllarımda sürpriz yapıp erkenden eve  geldiğimde niye kızdığını şimdi anlıyorum. Özlemin ağırlığını taşıyamıyormuş yürek. Sen beni öyle bir kucaklıyordun ki hepsi geçiyordu. Şimdi de geçecek mi? Yine ağlayarak mı yolcu edeceksin? Özlem korkutuyor değil mi annem?
    Ben senin kadar güzel kokamıyorum. Senin kokun dünyalara bedelmiş be annem! Hem benim evim, bizim evimiz gibi kokmuyor anne. Duvarları gülmüyor yüzüme, mutfağı selamlamıyor, kapıları kucaklamıyor. Sen yine de benim evime gelir misin? Kusurlarımı görmezden gelir misin? Yadırgamazsın değil mi annem? Benim evimi de ev yapar mısın, sahip çıkar mısın? Sensizim anne, sensizim.
    Bana kızma anne, başka bir adamla gittim diye. Kalbim hâlâ seninle. Seni hâlâ çok seviyorum. Kimse seni sevmemi engelleyemez ki. Senin sevgini geçemez kimsenin sevgisi. Gülüşü cennet annem, avuçları şifa, sözleri deva. Kızın gelin oldu gidiyor. Kızın büyüdü. Onunla beraber yüreği de büyüdü. Kalbi daha fazla sevgiye bölündü. Sen de  ... Böyle mi büyüdün anne?!






Ebru Bodur

27 Nisan 2015 Pazartesi

Seversek, Hayat Sever Bizi

   
  Sevin, çokça sevin dostlar! Katılaşmış yüreklerin ilacıdır sevgi. Buz tutmuş demeyin; zaman verin. Hangi yürek vardır ki sevgi karşısında yağ gibi erimeyen? Bir tebessüme aç yürekler sarmış dört yanımızı. Ondandır huysuzluğumuz, yapamadığımız,  cesaret edemediğimiz için karşıdan bekleriz. Bi adım bekleriz , hep bi adım .. Ah o bi adım atılsa ama atılsa işte! Beklemesek karşıdan bu sefer biz yapsak. Biz özür dilesek utanmadan; biz adım atsak karşılık beklemeden; biz tebessüm etsek sevabını El Bari'den umarak .. Toplayabilsek o cesaretimizi damarlarımıza! Sabırsızlığımız sevgimize bile yansımış. Unutmuşuz binbir sabırla sevgiyle yetiştirdiğimiz çiçekleri, unutmuşuz başlı başına 'sabır taşı' olan annemizi .. Velhâsılkelam sevin, çokça sevin dostlar! Tüm gücünüzle sevin ki, tüm gücüyle sevsin hayat sizi .. 






Ebru Bodur